Ödüller

6. AFSAD Ulusal Kısa Film Yarışması‘nda Ödüller Sahiplerini Buldu

Savaşın yıkıcılığının yalnızca cepheyle sınırlı kalmadığını, aynı zamanda çocuğun oyun alanına kadar girdiğini sade, güçlü ve stilize bir görselleştirme ve akıcı bir anlatım ile sunan Önder Menken'in Oyun filmi En İyi Animasyon Kısa Film Ödülü'ne layık görülmüştür.

Etkileyici tasarımı, güçlü mizanseni ve umut vaat eden stili ile Hemingway'in eskimeyecek öyküsünü uyarlayan Eylül Yarkın'ın Yaşlı Adam ve Deniz filmi Jüri Özel Ödülü'ne layık görülmüştür

Çağımızın en önemli sorunlarından biri olan göç meselesini öz-düşünümsel bir yaklaşımla ele alması ve bunu güçlü bir sinematografik dile dönüştürmesi açısından En İyi Film Ödülü’ne oybirliği ile layık görülmüştür.

Ele aldığı konuyu ve sosyal aktörü, duru bir sinematografi ve şiirsel bir anlatı ekseninde izleyici ile buluşturması nedeniyle Jüri Özel Ödülü’ne oybirliği ile layık görülmüştür.

Geleneksel üretim ve aile ilişkilerini güncel çatışmalarla örgülemesi ve özenli bir görsel-işitsel yapı kurması sebebi ile Merter Oral Özel Ödülü’ne oybirliği ile layık görülmüştür.

Anlatım dili, müzik kullanımı, renk kullanımı, sinema formuyla deneysel bir yaklaşımda bulunması; bir öteki tarafından nesneleştirilmiş bedenin dışavurumu ve karakter üzerindeki etkisini (bölünmesi) aktarımı ile En İyi Film Ödülü’ne oybirliği ile layık görülmüştür.

Renk kullanımı, mizansen, teatral yapısı, nesne-özne ilişkisi, yarattığı masalsı yapı nedeniyle Jüri Özel Ödülü’ne oybirliği ile layık görülmüştür.

Bir Kahve Seramonisi filmi, hikayesinin gerçek hayattaki mekanlara dayanması, karakterlerin gerçekçi anlatımları ve az rastlanır samimi konusu ile desteklenmeye değer görülmüştür. Filmin planlamasının ve prodüksiyon aşamasının gerçekçi olması da başka bir unsurdur. Sinop'ta bulunan gerçek fabrika mekanı, iyi bir araştırma ile edinilmiş tarihi belgeler ve senaryonun akıcı ve sade olması, konu üzerinde çokça çalışıldığını göstermektedir.

Karayazı filmi, güzelliğini gerçek hayattan alan, kısa filmin doğasına uygun ve geliştirilmeye açık konusu ile desteklenmeye değer görülmüştür. Yönetmen ile yaptığımız konuşmalar sırasında filmin gerek kara mizaha, gerek mizaha, gerekse drama uyarlanabilir olması; Anadolu coğrafyasında toplumun doğal yaşamına dokunması ve gerçek geleneklere değinmesi filmin desteklenmesindeki öteki unsurlardır.

Sorumluluk duygusu ve zorunluluk arasında sıkışıp kalan modern bireyin yaşadığı zorlukları, sinematografik olarak çarpıcı aktarmakta. Sinematik operasyonlar ve oyunculuk yönetimi ile özel yaşam ve çalışma yaşamı arasında sıkışıp kalan karakterin duygularını ve eylemlerini etkili olarak göstermekte.

Bedenleri göstermeden, hayatın içinde organik ve inorganik dünya parçalarından kamera serbest bir salınım halinde kozmik olana ulaşmaya çalışıyor. Organik dünyada insan bedenlerin bıraktığı izole ölüm ve hayat üzerine düşünmekteyiz.

Modern imaj türlerinden “kristal imaj” ön plana çıkmış durumda. Hayat mı tiyatro, tiyatro mu hayat? Katlanmış, içiçe geçmiş düş ve gerçekliğin arasında salınım.... Her düş gerçek, her gerçek düş olabilir mi? İmajlar bizi karar verilmezlik, ayırt edilemezlik arasında bırakmakta. Modern imgeler, etik bir sorunsalı organik olmayan tarzda vermekte.

İçinde bulunduğumuz dünyada güven ve tereddüt arasındaki ilişkileri paradoksal ve karşıtlık ilişkisi içinde bize göstermekte. Tereddüt ve güven duyguları sinematik operasyonlarla film boyunca asılı durmakta. Film duyu-motor mekanizmasını bozan bir sonla bitmekte.

linkedin facebook pinterest youtube rss twitter instagram facebook-blank rss-blank linkedin-blank pinterest youtube twitter instagram